Ana içeriğe atla

İsmet ÖZEL - Of Not Being a Jew Şiir Sözleri Analizi

 

İsmet ÖZEL - Of Not Being a Jew Şiir Sözleri Analizi

İniyorum kulelerinden katil

iniyorum maktul minarelerden

taraçadan, bahçeden

ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden

ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte

değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor

açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane

canlıların korka korka uzandıkları zemin

ağzımda kef

iki gözIerimde mil

iniyorum kulelerinden

katil.

Körüm, o halde karanlık niye benden kaçıyor?

Sağırım, nasıl oluyor da uğultum uzaktan

beni çağırmaktadır?

Göklerin çökeltisinden başkaca soy

toprağın tortusundan gayrı hısım bilmeksizin

iniyorum kirli eteklerine

beni emziren kaltak şehrin

iniyorum ama indirilmedim

iniyorum çalıntı tahtımı terk ederek

arada bir çehremi dalgalandıran karaltı

vurulmuş arkadaşlarımdan yansıyor olsa gerek

iniyorum onlardan artakalan yükü indirmek için

indiğim yerde beni bir bekleyen yok

indiğim yerde biçilmiş ot gibiyim

puslu, çapraşık, koklanmamış

ihmalkâr gözle okunmuş bir kitap

bîtab bir gözle okunmayı tercih ederdim

yoğrulmuş olan benle bir daha yoğrulsaydı

benimle açsaydı ağırdan

tükeniş faslını mızrap.

Yağmurun yoldaşı denebilir mi bana?

Ne dökülüş inişimde, ne çakış…

Yalnızca o çetrefil

aralama zahmetine katlanarak

iniyorum kızları utandıran iç çekişle

erkekleri boğan kasvetle iniyorum.

Öfkemdi başlattı yolu

ısrara gerek var deyip durdu şehvetim

istemedi doğurmak böyle bir uğraşı tabiat

tarih onu tanımazlıktan geldi

bir dövüş olsaydı sonunda belki gevşerdi hırsım

belki saçlar taranırdı bir sevişmeden sonra

ama ben hınca hınç bekçisi kalacağım burçlarımın

sonunda yükü bıraktığıma yanacağım.

İniyor ve inliyorum

nereye bir kucak dolusu

sonluluk sorgusu getiriyorsam

oraya bir kucak da getiriyorum

bir kucak sadece genç ve diri değil

bir kucak sadece yaşlı ve yorgun değil

bir kucak sadece erkek ve vakur değil

bir kucak sadece kıvrak ve dişi değil

bir kucak sadece kavruk ve intikamcı değil

bir kucak sadece gürbüz ve atak değil

bir kucak sadece üzgün ve dindar değil

bir kucak sadece temiz ve sevecen değil

bir kucak sadece pis ve sırnaşık değil

bir kucak sadece cömert ve sıcak değil

bir kucak sadece sancılı ve keskin değil

bir kucak sadece umursamaz ve bezgin değil

bir kucak sadece öksüz ve çolak değil

bir kucak

sadece bir kucak

açılınca açıkları kapatan

acıkınca doyuran

ve doyurunca

nasıl da perişan, ne kadar da ölçülü

darası alınmaz yüküm bu benim

kayda geçirilemez, narhı konulmaz

resmen ve alenen ifade usulü yok

gözümün feri saydım onu, gücüm bundadır

dizimin dermanıdır o

buradan gelir cesaretim

bende bu kucak olduktan sonra

iyi veya kötü ne yapılabilir

kendi hayatı aleyhine

binlerce defa dolap

çevirmiş olan bana?

Bakın, bulduğum her gerçeği delik deşik ediyor

kayboluş kapımı sürgüleyen bir vaşak

her sevincimi viran eden bu hayvan

yalanlar içinde boğulmamı önlüyor

ondan kurtulacak olursam biliyorum

beni yaşamakla coşturan

bir kaynak keşfederim

ondan kurtulduğum an

bütün boyutlarımı

kaybederim.

Önceleri, acemiyken

bu vaşak yokken daha yanıbaşımda

okul müdürü

veresiye satan bakkal

kapıcı ve akrabaları

dört ayrı ölümle ölmeyi öğren

demişlerdi bana

dört bucakmış

anlattıklarına bakılırsa dünya

omzun güneş kokuyor demişti

kısa eteklikli kız

o da omzuma bir şey konduracak mutlaka.

İşte o zaman bildimdi

anladımdı o sıra

ne bir atlas kalır bende, ne ibrişim

bu çuha, bu sicim elden çıkarsa

acemiydim gitmem dedim sizin provalarınıza

bön ve berbat buluyorum yaldızlı yaz gecelerinizi

berbattır balkonda o güneşli sabahlar

biraz açılmak için açıldığınız kırların

aniden karşılaştığınız ırmakların

ürpertisi ahmakça

böndür beni belimden bölmeye kalkan enlem

benden iki bakışık parça

çıkarmaya çabalayan boylam da berbat

ipekli libas giymem, altın takınmam

atımın eğerinde kaplan derisi yoktur

çehreme iyi baksalardı yırtılırdı

uykularının zarı

uykuluydular sinerken bedenime kıraç dağlar

bitek vadilerle beraber ben tenimi yumarken

uykularına tutundular…

Çocuklar acıları paylaşmaz demiştim omuz silkerek

acılardır paylaşan çocukları

gün geldi paylaşıldı acılar

çocuklar paylaşıldı

bana bırakılan neyse ona burun kıvırdım

gittim bir kuyudan su çektim

halka boynumdan geçti

geçti boynuma kemend

d harfine bak dedim

nasıl da soylu duruyor sonunda kelimenin

harfe bak, harfe dokun, harfin içinde eri

harf ol harfle birlikte kıyam et

harf of harfler ummanına bat

çünkü gördüm ne varsa sonunda kelimenin

çünkü böndür altında kaldığım töhmet

uğradığım kinayeler bön ve berbat.

Evet, ilmektir boynumdaki ama ben

kimsenin kölesi değilim

tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya

tarantulaymış benim adım diyecek değilim

tam düşecekken tutunduğum tuğlayı

kendime rabb bellemiyeceğim

razı değilim beni tanımayan tarihe

beni sinesine sarmayan

tabiattan rıza dilenmeyeceğim.

Gittim su çektim en derin kuyudan

en hileli desteden

kendi kartımı çektim

yaktım belgeleri

bütün tanıkları yok etmek için

ricacıları öldürdüm

onlar bu dumanlı dünyanın

beni nasıl özlediğini görmüş olabilirdi

gerçekten özlemişti beni dünya öze çekmişti

özüm gelinceye kadar bana temas etmişti

bu dokunuş parlatınca beni

benden biraz dünya

isteyen ricacıları

öldürdüm ve

kıtal bitti.

Yazık.

Yazık ki yazgımın boyası koyu.

İnilecek kadar indim. Hayfa.

Yine bir geçitteyim, yeniden bir liman şehri bura

eskilerin tayfası yine hep buradalar

hep bilinen tecimenler, tanıdık yosmalar

havada hayza benzeyen aynı koku

binalara yaklaşırken eskisi gibi

sıklet artıyor

hâlâ ayırt edilemiyor dişli gıcırtıları

çocuk çığlıklarından

tanıyorum bunlar

bulutlara bakmak için penceresi evlerin

bu da deniz

hırs püsküren, toynak durduran deniz

rezeleri yerlerinden oynatan

vâdeden, vâdeden, vâdeden tesellicimiz.

Bir yanımda kıyısı kışkırtıcı

ufku muallâk deniz, bir yanımda

kamu açıklamaları, genelgeler, tahvilât

kimin yüzünü çevirdiysem

hüznü de sevinci kadar ıskarta…

Niye indim buraya ben?

Boşuna mıydı yol boyunca benliğime

musallat olan belâ?

Bir çevrim tamamlandı mı şimdi?

Yine mi döndüm başa?

Olmaz diyor yanımdan ayrılmayan vaşak

kimse başa dönmemiştir, dönemez

hele sen geçtiğin o ormanlar

rüyalarındaki canavarlardan sonra

çok uzaksın o ilk

fırlatıldığın zamana.

Aldanma bunlar tayfa değil

burada doğdu hepsi

denize hiç açılmadılar

denizi sen kadar bile

tanıyan yoktur aralarında

her biri uzak bir beldeden geldi

sanılsın istiyor yosmalar

böylece saygın fahişeler

arasına katışacaklar

müptezel birer facire ofsalar da.

Tecimenler, onlar da sahi değil

onlar da olmayan tayfaların

gemilerinden çıkan malları

sattıklarına inandırmak istiyor

şehrin acemi insanlarını.

Sen ve yağmur.

Başa dönemezsiniz.

Öyle bir yol yürüdünüz ki ancak

dönüş yolunu yok ederek gelebilirdiniz

inişiniz bir iniş olurdu başa dönmemecesine.

Yağmur yalnız yağarken yağmurdur

sen yalnız senken sensin

burada kalamazsın ve başa dönemezsin

gitmek zorundasın

kovalanan bir Yahudi gibi

ama Yahudiler gibi kendinle kalamıyorsun

her şey çok yetersiz senin için

her şey sana çok fazla

ayıklarsan ayık durabiliyorsun

aranı açıyorsun kendinle

eşyayı araladıkça

uyanmanın bedeli serapları fedadır

uykuyu tadayım dersen

kâbusa dalmak pahasına.

Tarihe dersini vermen gerek

yoldan ayrılamazsın

yediremezsin sokulmayı kendine

tabiatın apışaralarına

ne yıkılmış bir tapınağın suskunluğu

durdurabiliyor seni

ne gürültülü bir havra.

Yükün ağır.

He’s so heavy

just because he’s your brother.

Kardeşlerin pogrom sana.

Dostlarının eşiğine varınca başlıyor

senin diasporan.

Herkesin bahanesi var, senin yok

günahlı bir gölgenin serinliğinde

biraz bekleyebilirsin, daha sonra

burada kalamazsın, başa dönemezsin

ama dön

Eve dön! Şarkıya dön! Kalbine dön!

Şarkıya dön! Kalbine dön! Eve dön!

Kalbine dön! Eve dön! Şarkıya dön!

Eve dönmek

kendime sarkıntılık etmekten başka nedir?

orada, arada bir beni yoklar

intihara ayırdığım zamanlar

bunlar temiz, kül bırakan zamanlardır

düzgün sabuklamalardan bana kalan..

Evde

anlaşılmaz bir tını

bilmem nereden gelir

uykumdan? kanımdaki çakıldan? unutkanlığımdan?

bilemem Yahudi değilim

gizli bir yerde genizam yok

bilemem insan nerenin yerlisidir

ömrüm burada

bütün Yahudiler gibi

raflara doğru, çekmecelere

sahanlıklara doğru geçti

yabancı ellerde çitilenmekten korunmak için

bir sıvaydım kendime kendi ellerimde

tıpkı Yahudiler gibi

buraların yerlisi ben değilim.

Şarkıya dönersem ense köküm seyrelecek

ağdası çözülecek bana aşktan bulaşan kozlarımın

şehrin insanları yumruklarımda beyaz bulut

yolun çamurunda revnâk-ı bahar bulacaklar

ben şarkıya dönünce

boğazlarındaki boğum insanların epriyecek

ve onun yerine her günkü işleri yaparken

kepenkleri kaldırırken, silerken tezgahı

kalbe gizlice batan kıymık geçecek

şarkıya dönersem, yanık bir şarkıya

holokost neymiş meğer

herkes bilecek.

Kalbime döneceğim, ama hangi yolla?

Yedeğimdeki okunaksız

şarapla lekelenmiş, solgun harita

uyduruk bir şey mi bilmiyorum

yoksa sahiden definenin yeri

gösteriliyor mu orada?

Ama boşver... Nasıl bir ilgi olabilir

kalbe dönmekle define bulmak arasında?

Lâkin ben inerken her dönemeçte

bir parçasını ele geçirdiğim

her molada, her zorlanışında nefesimin

her ayak sürçmesinde çiziktirdiğim haritamın

bütün paftalarında sabit mürekkeple işaretlenmiştir

nerelerde kıraçlaşır

rahminde levendane öcün tohumları yatan gece

güneşin şifa diye bilinen ışıkları

nerelerde kıyıcı bir zehre çevrilir…

Haritamda caddeyi ürpertiye açacak

bir kaç kaçıktan başka nirengi noktası yok.

Açıkça gösteriyor haritam farkı nedir

bir cenaze kalkarken yağan yağmurun

bir hükümet darbesinden sonra yağan yağmurdan.

Yağmalar belli ki kim bulsa defineyi, umurumda mı

ben kalbime döneceğim fokurdayıp pörtlemek için

hep fokurdak ve pörtlek kalacağım kalp içinde

canı sıkkın kızların yüzlerinden

döşünden ahı kalmış delikanlıların

dünyaya habire pörtleyeceğim

evlerin olanca tınısı dindiği zaman

kısıldığı zaman bütün şarkıların kanatları

fokurtum dokunacak herkese yedi ırkın kavşağından.

Yahudi değilsem bile

bende Yahudalık da mı yok-

Kimi öptüm de kurtuldu çarmıha çakılmaktan?



Şiirin başlangıcı, gelişimi ve sonucu

Şiir, ilk dörtlükte, konuşanın bir kulenin tepesinden aşağı indiğini anlatarak başlar. Bu iniş, hem fiziksel hem de ruhsal bir inişi temsil eder. Konuşan, bu inişle birlikte, geçmişini, kimliğini ve değerlerini geride bırakmaktadır.

Şiirin ikinci bölümünde, konuşan, indiği yerde karşılaştığı zorluklar ve engelleri anlatır. Bu engeller, hem dış dünyadan hem de kendi iç dünyasından gelmektedir. Konuşan, bu engelleri aşmak için mücadele eder, ancak bu mücadele her zaman başarılı olmaz.

Şiirin üçüncü bölümünde, konuşan, sonunda Hayfa şehrine varır. Bu şehir, hem konuşanın geçmişinin hem de geleceğinin bir simgesidir. Konuşan, Hayfa'da, kimliğini ve değerlerini yeniden keşfetme umudunu taşır.

Şiir, konuşanın Hayfa'da kendi kalbine dönmesi gerektiği çağrısıyla sona erer. Bu çağrı, konuşanın hem iç hem de dış dünyasında huzur ve uyumu bulmak için bir yolculuğa çıkması gerektiğini ima eder.

Şiirin Konu analizi

Şiirin konusu, kimlik, aidiyet ve varoluş arayışıdır. Konuşan, kimliğini ve aidiyetini bulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk, hem fiziksel hem de ruhsal bir yolculuktur.

Şiirin Metin analizi

Şiir, serbest ölçü ve serbest nazım biçimiyle yazılmıştır. Şiirde, imge ve metafor kullanımı oldukça yoğundur. Şiirde kullanılan bazı önemli imgeler şunlardır:

  • Kule: geçmişi, kimliği ve değerleri temsil eder.
  • Yağmur: değişim ve dönüşümü temsil eder.
  • Vaşak: konuşanın iç dünyasındaki karanlık ve yıkıcı gücü temsil eder.

Şiirin Ana teması

Şiirin ana teması, kimlik arayışıdır. Konuşan, kimliğini ve aidiyetini bulmak için bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk, hem fiziksel hem de ruhsal bir yolculuktur.

Şiirde hangi evrensel temalar işleniyor?

Şiirde, aşağıdaki evrensel temalar işleniyor:

  • Kimlik arayışı
  • Aidiyet
  • Varoluş arayışı
  • Değişim ve dönüşüm
  • Geçmiş ve gelecek

Genel mesajı nedir?

Şiirin genel mesajı, kimlik arayışı ve varoluş mücadelesinin zorlayıcı ancak aynı zamanda ödüllendirici bir süreç olduğudur. Bu süreçte, hem dış dünyadan hem de kendi iç dünyamızdan gelen engelleri aşmamız gerekir. Ancak bu engelleri aştığımızda, kendimizi ve dünyayı daha iyi anlamaya başlarız.

Sonuç

"Of Not Being a Jew" şiiri, İsmet Özel'in en önemli şiirlerinden biridir. Şiir, kimlik arayışı ve varoluş mücadelesine dair derin ve çarpıcı bir bakış açısı sunar.

Yorumlar

TÜM ZAMANLARIN POPÜLER ANALİZLERİ

Hasan Bayar - Deli Deli Oldum İlahi Sözleri Analizi

  Hasan Bayar - Deli Deli Oldum İlahi Sözleri Analizi Deli deli oldum Dağa taşa sordum Yar oturmuş Divanda Yana yana durdum Seni bana buldum Vermem artık Dünyada Bile bile kandım Aşkina daldım Âlem başka Sen başka Pare pare yandım Kalbime aldım Ondan geldim Ben aska Yallah maziye yallah Yola çıktık bismillah Gayesi Allah olan Yolda kalmaz iznillah Oy maşallah maşallah Yarenlere maşallah Aşk ehli ile hasbihal Nasip olur inşallah Ölüm den ne korkarsın Korkma ebedi varsın Öyle bir atesle yan Âlem bu deli sansin Aşkın deryası hoş tur Kostur ey gönül koştur Sakın aldanma ey can Haktan gayrısı bostur Saçlara hazan düştü Canlara bitap düştü Nerdesin ey sevgili Gönlüme ateş düştü Allah'm bu vuslatı Ne olur hicran etme Aşkın sarhoşlarını Ne olur nalan etme Kelime ve kelime öbeği analizi İlahide toplam 183 kelime ve 103 kelime öbeği bulunmaktadır. En çok kullanılan kelimeler "deli" (8), "sevda" (6), "yar" (5), "aşk" (5), "allah" (4), "du

Dilan Polat - Enercii Şarkı Sözleri

Dilan Polat - Enercii Şarkı Sözleri Eğlendiriyor beni dedikodularınız Yüzüme gülüp ardımdan konuşmalarınız Ne gözünüz tutar ne de beddualarınız Çekemeyenler parti kursa kazanırsınız Görüyorum her köşe başında taklitimi Utanmadan bir de soruyor benziyoruz di mi Hadi canım hadi öteye hadi bas geri Takdir etmek isterdim bu vizyonsuz azmini Yüzde yüz enerci Bu nasıl bir sinerji Tek tek ediyorum hater’larımı alerji Umurumda mı? değil hiç  Hanginiz ikinci Allah’ın lütfu bana bitmeyen bu enerci Yok bende olan yok sende Kalite gör sayemde Okunmaz esamen de Adımın geçtiği hiçbir yerde Ağzınla kuş tutsan İstiareye yatsan Cürmün kadar yer yakarsın canım,ateş olsan İkinci bir şansın Belki de olurdu Milyarda bir olsa da Hindistan’da doğsan Yüzde yüz enerci Bu nasıl bir sinerji Tek tek ediyorum hater’larımı alerji Umurumda mı? değil hiç Hanginiz ikinci Allah’ın lütfu bana bu bir enerci "Enercii" şarkısının başlangıcı, enerjisi ve hızlı ritmiyle dikkat çeken bir girişe sahiptir. Şarkı, ene

Ceylani Karaduman - Nazar Oldu Şarkı Sözleri Analizi

  Ceylani Karaduman - Nazar Oldu Şarkı Sözleri Analizi Bir garip aşık vardı Bir düğün günü vardı Gayri mahşere kaldı o sevda Dağlara yazdık ne fayda Yollara yazdık ne fayda Kaldı betonlar altında o sevda Bizim aşkımız nazar oldu Büyülere bastık mezar oldu Anlatmayayım ağlarsın Duyanın gönlüne dert kaldı. Ne can kaldı ne canan Sanki olduk bir ziyan Bu şarkıymış bana kalan hatıra Dağlara yazdık ne fayda Yollara yazdık ne fayda Kaldı betonlar altında o sevda Bizim aşkımız nazar oldu Büyülere bastık mezar oldu Anlatmayayım ağlarsın Duyanın gönlüne dert kaldı. YENİ ŞARKI >>> DOST ARARIM  << TIKLA Şarkının başlangıcı, gelişimi ve sonucu Şarkının başlangıcı, bir garip aşıkın ve bir düğün gününün anlatılmasıyla gerçekleşir. Bu, aşkın ve mutluluğun başlangıcını simgeler. Gelişme bölümünde, aşkın nazar değmesi ve büyülere maruz kalmasıyla birlikte yıkımı anlatılır. Bu, depremin yıkıcı etkisini simgeler. Sonuç bölümünde ise aşıkların birbirlerini kaybettikleri ve sadece şarkının ha

ROMANTİK ERHAN - CART CURT YIRT ONU KOCACIM ŞARKI SÖZLERİ

 ROMANTİK ERHAN Ft BAYAN ROMANTİK - CART CURT YIRT ONU KOCACIM ŞARKI SÖZLERİ Besndayi, muşambayi yirttilar Limon gibi kızım seni sıktılar Portakal gibi soydular Kağıt gibi yirtilar Cart curt Yırt onu, yırt, yırt Darilmam kocacım inan ki sana Kuma getir, ortağımı bana Yesin doysun, kana kana Yırt onu kocacım kağıt gibi ama Cart curt Yırt onu, yırt, yırt Benim kocam makas atar Kağıt gibi seni yırtar Yırtığın görmesin kardeşlarım Acil dikiş hemen atar Official Music Video: **Hikaye Kurgusu:** Bir çift, romantik bir ilişki içinde, birlikte yaşadıkları zorluklara ve dışarıdan gelen müdahalelere karşı direniyor. Bayan Romantik, kocasının desteğiyle, yaşadığı baskılara rağmen ayakta kalıyor ve kendi gücünü ortaya koyuyor. **Ana Tema:** Şarkının ana teması, bir ilişkideki dayanışma ve mücadele. İki partner, birlikte verdikleri destekle, dış etkenlerin baskısına karşı direniyorlar. **Hikaye Anlatımı:** Şarkı sözlerinde, çiftin yaşadığı zorluklar ve dışarıdan gelen müdahaleler anlatılıyor. Bayan

ABLAN TAŞ GİBİ ŞARKI SÖZLERİ - GİZO

  Gizo'dan yeni şarkı "Ablan Taş Gibi"! Kendine güven, güzellik ve yaşlanmaya karşı meydan okuma temalı bu şarkı, dinleyenleri motive edecek. Gizo - Ablan taş gibi Şarkı Sözleri Ablan 1 bin yaşına da gelse taş taş Çıtır gibiyim tap taze yaş yaş Çabala ama boş boş Pırlanta gibi parlıyorum loş loş Ablan 1 bin yaşına da gelse taş taş Çıtır gibiyim tap taze yaş yaş Çabala ama boş boş Pırlanta gibi parlıyorum loş loş Taş taş gibiyim de taş taş Çıtır gibiyim kaymak gibiyim Tüm ortaklarımın dilindeyim Ben her zaman yerimdeyim Asaletim fakir ruhunla kıyaslanamaz Seninle yan yana mı asla kapsayamaz Ki ben sizin gibi değilim çabulcu Hiç biriniz bu güzel fiziğimi yok sayamaz sizin o abartı makyajınız suratınızdan taşmış Beni görenler diyor abla harbiden taşmış Bütün ortaklarım taşmış sinirden öfkeden Beni yenemezsiniz taki ben ölmeden Söz beste kime ait: Şenol Evgi Aranje; Efekan Ünlü Mix mastering; Tarık Çetin Görüntü Yönetmeni- Tuncay Evgi Kurgu&Color- Moran Yapım- EVG M

Mabel Matiz - Düldül Şarkı Sözleri

  Mabel Matiz - Düldül Şarkı Sözleri (feat. Melike Şahin) yine sabahın körü  göremeden önü aldım düldülü de vurdum yollara dara düşmeden düze çıkmıyor mu gönül bardağım da doludur ama içiyor puşt ömür yandı cihan bak bestesi mahur da mecnunum sırra erdim o uğurda gel de gör beni canım aşk neyledi  taştım bendimden yar çare zuhurda eksildi kafamda tahta değil matah da yaşamak, gülüm! bi’ kurtulsa kuşum kafesten karılsa deste bi daha!  sen seçtin, yazıldı yazgın olur mu dizgin o ata? anam anlarsın balık da kızgın hâlik de üzgün, yok hata!  dalavereyi bi’ bırak canım  biraz umut al hadi ne dünüm ne bu günüm kolay iflahım yok hani sen koy bir plak yine bana güllümü getir zaten zor hayat canım hele yalınız beter Söz Müzik Kime Ait: Mabel Matiz Prodüktör: Adi Rotem Yapımcı: Ozan Korkmaz Elektrik Gitar, Synth, Bas, Beat Programlama: Adi Rotem Gitar solo (intro): Yiftach Shahaf Sampler: Roy Yarom Vokal Koçu: Nilüfer Çelik Vokal Kayıt Mühendisi: Ali Büyük Mixing: Sabi Saltiel Mastering: Aran La

GEYLANİ İLAHİ SÖZLERİ - HASAN BAYAR

  Hasan Bayar - Geylani İlahi Sözleri Analizi hayran hayran gel kurban kurban gel bazem bazem gel canım canım gel hayran oldum sana kurban olam sana Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Ya sultanu l evliya Hayran oldum sana gel Ya Seyyid el evliya Kurban olam sana gel  Sultanım gelsene Şu Gönlüme girsene Bir nazarcık etsene Ya Allah desene Ruhuma el versene  Alıp ta götürsene  Meyyi deryana daldım  Bir damla aşk versene  Nice hamdu sena Olsun o yaradana Salât selamlar olsun O Resulü Zişana Seni bize hem seyda Hem pir yaptı meydana  Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Ya sultanu l evliya Hayran oldum sana gel Ya Seyyid el evliya Kurban olam sana gel  Ya Nuri nurani  Ya Bazu ya Geylani  Eya Kutbu RRabbani  Celb ediyor Ruhani Davasıdır beyani  Sünnet ile Kur'an-i Gel kurban gel gönlüme  Ya Bazu ya Geylani  Aşıkların deryası Ebu salih babası Fatımadır anası Muhammed tir atası Bülbüllerin

Emre Fel - Senden Güzeli mi Var Şarkı Sözleri

  Emre Fel - Senden Güzeli mi Var Şarkı Sözleri Yollarına gül dizeyim, ver elin', ner'de? Al canımı, yıllarına sereyim, gitme Benim gönlüm sendedir, yâr, sendeki bende Bir başkasına yaramaz bu can, üzülme Hayran oldun, gülüm Bu dünya aşka büründü Başka başka diyarda bi' benden güzeli mi var? Ömrüm bir idi, bin oldu Sevdam coştu, kudurdu Aşka karşı diyarda bi' senden güzeli mi var? Bu yol uzun, ben beklerim günahım neyse Sen canım' al, ben razıyım bir hazin söze Senin gönlün bendedir, yâr, bendeki sende Bir başkasına yaramaz bu can, üzülme Hayran oldun, gülüm Bu dünya aşka büründü Başka başka diyarda bi' benden güzeli mi var? Ömrüm bir idi, bin oldu Sevdam coştu, kudurdu Aşka karşı diyarda bi' senden güzeli mi var? Hayran oldun, gülüm Bu dünya aşka büründü Başka başka diyarda bi' benden güzeli mi var? Ömrüm bir idi, bin oldu Sevdam coştu, kudurdu Aşka karşı diyarda bi' senden güzeli mi var, be güzelim? Senden güzeli mi var? Hikaye Kurgusu Şarkı, bir a

Narkoz Ex - Tatlı Tecrübe Şarkı Sözleri Analizi

  Narkoz Ex - Tatlı Tecrübe Şarkı Sözleri Analizi Denemekten Vazgeçmedim Hiç, Günahlarım Doruklarında, En Umutsuz Halimde Bile Ben İsyan Etmedim Yaradanima, Utanmadım Sikılmadım RAP, Tek ZANAAT'Im EIlerimde Bak, Yazdım Yine En DERİNİNDEN, Her GÖNÜLDE Bir TAHTIM Var! Bir Gün Sen de Duyarsın Elbet, Bir Yerlerde Rastlayacaksın! Kurşundan Beter Bu SÖZLER, ciĞERLERİNE SAPLANACAKTIR!!! Kulaklarina Pamuklar Tika Bedenini Yerlerin Dibine GÖM YASİN'den Kaçarak Gittin NARKOZ'dan Kurtulamazsın!! Farkın Var mi? Ki SÜRTÜKTEN, Çok Geldi Bana Bu Küslükler. Sen Gibi Kaç Tane? UNUTTUM, Mazim Denen Çöpükte. Git Karıştır Etrafi, SAĞ BULDUKLARIN Anlatsin Sana . Kaç Kere Bahsettim Bunlardan, Hiç Aklın Almaz Lan APTALSIN! Öyle BAKMA! AZ Bile Bunlar! ANAMDAN EMDİĞİM SÜT BURNUMDA Bİ MATEM! Karanlık Heryer; Herkesden Ayrı Bir Dünyadayım , ANAM AFFET, Cahillik Ettik Gönlüm Düştü Bu Sevdaya . Hakkın HELAL Et! GÜL YÜZLÜM OĞLUN UYANDI GAFLETİN UYKULARINDAN! Sana Karşı Gelirsem Bilirim; ALLAH Cehennemin

Ali haydar Güçlü - Munzurun dağlarında ne güzelsin sen cok güzelsin sen Sözleri

Ali haydar Güçlü - Munzurun dağlarında ne güzelsin sen cok güzelsin sen Sözlerinin Analizi Bilmez misin sen Seni en çok ben Ben severim ben ben Ben severim ben ben Ben severim ben ben Tabiatın ortasında Ne güzelsin sen Çok güzelsin sen Ne güzelsin sen Tabiatın ortasında Ne güzelsin sen Ne güzelsin sen Çok güzelsin sen Çağlayıp dur şu döşümde Bazan hayalin düşümde Şu munzurun dağlarında Mor sümbülsün sen Mor sümbülsün sen Bazan hayalin düşümde Çok güzelsin sen Ne güzelsin sen Çok güzelsin sen Şu dersimin dağlarında Ne güzelsin sen Ne güzelsin sen Çok güzelsin sen Şarkının başlangıcı, gelişimi ve sonucu Şarkı, bir gencin sevdiği kıza olan aşkını anlatıyor. Şarkı, gencin kıza olan aşkının ne kadar büyük olduğunu ifade eden bir soruyla başlıyor: "Bilmez misin sen / Seni en çok ben / Ben severim ben ben / Ben severim ben ben / Ben severim ben ben." Şarkı, gencin kıza olan aşkının fiziksel güzelliğiyle ilgili olduğunu ifade eden bir dörtlükle devam ediyor: "Tabiatın ortası