Ana içeriğe atla

Cahit Zarifoğlu- YEDİ GÜZEL ADAM Şiir Sözleri

 

Cahit Zarifoğlu- YEDİ GÜZEL ADAM Şiir Sözleri


Bu insanlar dev midir

Yatak görmemiş gövde midir


bir yara açar boyunlarında

Kolkola durup bağırdıklarında


- Yar kubanın olam

Dağlar önüme durmuş

Ki dağlanam


Çekip pırıl pırıl mavzerler çıkardılar oyluk etlerinden

Durdular ite çakala karşı yarin kapısında


1.


Yedi adam biri bir gün

bir kan gördü

gereğini belledi

yari asla koynuna

Ayırmaz kanı yanından

Beyaz haberlerim var kardeşlerim

- Bir güzel ince gelin

Kabartır göğsünü toz duman içinde

gelinliği durur çıkartıp bıraktığı yerde

İçerlerden bir taşlı tarladan

Kaynayan nehrin gözünde

unutmuş gelin alınlığını

Avuçları sıcacık yumulu bedenine dayalı

Kalın bilekli badem topuklu

Seyirtir o ince gelin

g r e v l i'lere şifalar götürmek için


Beyaz haberlerim var kardeşlerim

- Gölgesiz meydanlara

aklı yağmalayanlar arasından

yayılırsa karanlık fısıltılar

ya da güzel dışlı yapay çiçekleri

Muhtemel bir genç kızın

Başına atılırsa


yedi adamdan biri

Bir gün bir kan göreni

Kabukları soyulmuş

Taze devrilmiş bir ağaç gibi

Çeker çıkarır kendi kadınlarından

Fırlar yataklarından tatlı uykudan

Çıplak yalın ve güzel adaleli

O er alarak

Seyirtir danseder gibi

- Önce sağlam olmalı arkam

O ince gelin

Berilir hemen ardında erin

1000 yıl durmadan en atmış bir çınar gibi


G i d i y o r dansöz gibi

Yere ve göğe açık avucunda o kan

O işlem onda güvercin ve sevap

Onlarda en ağrımalı yara

Ve yollanıyor o güvercin onlara

Güvercin değişiyor gittikçe ondan

Güvercin değişiyor vardıkça onlara

+ ve aman ne uzun sürüyor bir düşman öldürmek +


Yedi adam artık bir kan göreni

Varıyor dengede

Kuğu gibi sarkıyor onlara

akıyor onlara

şiirler söylüyor ve mısralarında

işlek çelik kümeleri

ve kalkıyor her bir ulaşmasında

iki yanında sülüs ve vav gibi

bir vuruşta öldüren elleri

-Karanfil serpercesine

Bir kez daha vurdum ya Allah diye açtığım yaralara


-Güzelin düşmanı güzel olur

güzelin yari güzel olur


O varıyor tüm meydanlara

Kanı okşayarak ve kabartarak


Kanı okşa ve kabart

Ve sonra sabah kahvaltısında

İçinden geçirmekle varsın sofrana

Çocuklarımızın ellerinde büyüyen gagalı şeylerin

Tanrının buyruğu ile ortaya çıkarttığı

Gürbüz bir yumurta


II.


Yedi adam biri bir gün

bir aşk gördü

gereğini belledi

ölüm girse koynuna

Ayırmaz aşkı yanından


Beyaz haberlerim oluşuyor kardeşlerim


Daha ne kadar saklanabilirdik seninle:

Yaylalardan nasıl geçtik

Çobanlara yetişemedik ama uzaktan

zahmetsiz ve hiç kimseye değil gibi konuşan ağızlardan

Ne bilge sözler dinledik

Sığındığımız

Ve içinde saçlarımız göle girmiş gibi ıslanan

O dev O kabul eden O izin veren mağaralar

Yine açık yine buyur'lu

çekildi üstümüzden. - Çalıların

Bilen duruşlarıyla karşılaşırdık koşuşurken gizlilere


Güneşi tez gördük dağlarda

Ormanın ay çiçeği gibi uyanan hayvanlarıyla

İlk iş gövdemizin acıktığını anlamak oldu

Gittik kokladık ekmeğimizi tarlalarda


O gün gezdim seni elllerimle


Söyledin: Geniş vuruyor yüreğin


Ülkeye tez giden ayaklarımla varıyorum

Kanım temizliği seven bir kola atılıyor durmadan

Yıkanmış güneşte yeni kurumuş çarşaflar gibi

Serin ve ürpertici gövden

Yaklaşmaktasın ve & çok yakınıma taşıdığım & güller

Sana canı gönülden aşık oldum meleğim

Kollarına gümüş bilezikler düşündüm

Dostlar buldukça onlara

Kalın kaşlarını övdüm


Güzeldin

Gövden gerilmiş devinmekteydi

Bir tobloda gibi her bakmaya değişen

Karanlık anlamlardan arınan yüzünle

Hakkı verilmiş

Zehirleri alınmış kazanlarda

Demirle birlikte çeliğe koşmaktaydın

Ve döllenmekteydin mengenelerle kucaklanarak


İşçi eğilir bükülür ve doğrulur

Köylü bükülür doğrulur eğilirken

İnsan iyi maden kuyumcuda


Güzeldin & Gövden

Yeni bir iklim gibi yayılmaktaydı karalara

Ağaçlar,kırlardaki hayvanlar kasabadaki insanlarca

İşte davetliydin

Acıktık bıçaklarına kanımızı gütmekteymişin gibi

Gelip acı sözlerin için

Bir çekmece koydun yaralarımıza


Ve ellerin uçuşan yapraklar gibi

Brden

Nasıl yalnız olduğumu anladım

Kimseler yoktu ikimizden başka birbirine bakan


Susuyor sessizce

Aşkla ilerliyorum

Milletim bileniyorum

Devirmeye


Devirmeye safrası beynimi üleşen

Elleri karımın üstünde birleşenleri


Bundan böyle yekinmeye hevesli yüreğim

& sanatsever halkımıza duyrulur &

Aklım eski izlerde şimdi

İz demek

Bir geniş

Bir kendine dönük bir en ileriye

Yol demek


Usulca kalkıp gidene: Dur

Ki çevrileceksin


Toydun cesurdun

Gençtin atıldıın

Bilmezdin atıldın

Kabuğu oydun oydun

Kabukta kaldın


Sis iner örter mermeri

ağacı binayı


Sis kalkar kalkmaz

Gürünür mermer

Ağaç ve dev


Bu adamlar dev midir

Yatak özlemez gövde midir

Gül açar boyunlarında

Kolkola durup bağırdıklarında

Bomba düşmüş gibi deprenir toprak

Konuştuklarında


- Yar kurbanın olam

dola yaşmağını bileğime

Ki düşmanı güzel vuram


Çekip mavzerler çıkardılar oyluk etlerinde

Durdular ite çakala karşı yarin kapısında


III


Yedi adam biri bir gün

bir yar gördü

gereğini belledi

yari asla koynuna

Ayırmaz yari yanından


Alev gerekli kentliye

Bu ısıtma devleri kentte

bir an önce inmeli oğlum

& bütün gün badem çırptım

üzümün tehini armudun çürüğünü ayıkladım

uykuya geç vardım

yatağın içine elimi daha yeni koydum

rahatıma doymadım ama..&


ÜMMETİ GÖZETMEM GEREKLİ

Ben seni beyaz haber ustası

Olasın DİYE boğmadım - DOĞURDUM


Beyaz haberlerim için hazır olun kardeşlerim


Anam su döküyor ellerime

Bedenim hızla kaçıyor

Gözlerime toprak atan uykudan

Suyu çarptıkça yüzüme ve gözlerim yalnız

Yanıyorlar


Yemi torbanın dibine gelince beygir

İri saman saplarının arasından

İri etli dudaklarına

Küçük zor bulunan arpaları topluyor


Bir parça daha yükselen

bir parça küçülen

Bir parça daha uzak duran yıldız

Beygir ve yanında duran semeri

Evin gerisinde yığınla odun - badem dalları

Ve kuru alıç kökleri

Ve ben o zaman bilmezdim halka

Ateş gerektiğini

Çalışır gün boyu kuru ağaçları devirir

Badem çırpar budardım yaban çalıları


Gün tepeme değsin öğleye durayım


Gün tepene değsin öğleye durasın

Kökleri hem derinleri hem sığları sarmış

Durmaksızın nimet devşiren

Ceviz ağacının altında.-

Öğleye durmayı

Hiç düşündüm mü ağaç neden hayvan değil:

Çünkü kan'dır hayvan

Damardır ağaç


O ceviz ağacının altında

Dallarına ve köklerine

Bir öz su damarı gibi bağlanarak

Onlar ve ağaçlar

Toprak ve kalbinden doyurduğu hayvanlar

İşitmişler bakın onlarla

Onlar ve yapraklar

geniş bir ağızla üfürülüyormuş gibi kımıldamaya başladılar


Onlar ve tüfeğimi doğrulttuğum kuşlar

Şimdi öldürme vaktim değil


Baaşıma omuzlarıma konun

Dudaklarımdan ve kalbimden dinleyin

& İşte bakın ekmek böyle tutulur &

Öğleye durarak bağlıyorum bu tepeleri

O tepelere


Eğlenme doğada - kentte bu gece ışıklar yanmadı

Damlardan

Çorba dumanı yükselmemekte

Yufka ekmeği

Toprak ve ağaç kokulu ellerimle

& İşte bakın ekmek böyle tutulur &

Şu en artist

Ve lokmayı taşıyan parmakların ucunda

Pıt pıt bir damar gibi atan

Yemin ve billah

Sıcak bulgur aşının kalbidir


Dedim çünkü kalk

Yoksa sütüm helal olamaz


Düşündüm sol kolları kesik insanların

Ne denli mahir olduklarını sağ kollarında


Beyaz haberlerim için toplanın kardeşlerim


- Adım Mustafa ve Niyazi ve Abdurrahman

Kafkas yaylalarında çadırlarımın

Sürülerimin ocak taşlarımın

İzleri vardır & doğup yürümeye başlayınca

Çıplak basmıştım toprağa &


Yine de ana'vazım duymasam hiç uyanmam

Bedenim öylesine yorgun babam öylesine ölü

Ölü gibi kımıldamıyor dedem

Sini belli kendi belli değil

Ne bir hak torunlarında ne yaşayan bir arzusu


Ellerim yumruk dizlerimin arasında(tam üç yüz yıl)

Etim etimin sızısını alsın diye


Kalk çünkü sabah yıldızı

Bir mızrak boyu yükseldi

+ iri ve zeki

uçları nemli bir göz gibi +


IV



Yedi adam biri bir gün

bir bela gördü

gereğini belledi

Yalvarsa evleri harap kadınlar

ve ağlayan bir kaç çocuk

Kamalar salınsa karnına

ayrılmaz belalı yanından


Haberime kulak asmayıp - Duymadık

Demeyesiniz kardeşlerim


Ülkem bugün

Yariyle buluşmuş gizlilerde

Tepeden tırnağa yeni yıkanmış

Ve örtüler içinde

Göz kapakları kale kapıları

Gibi örtülü

Yassı gözlü kabarık alınlı

Kalbine ve beline zengin

Düzgün bedenli bol saçlı erkekler gibi


Ülkem

Tepeden eteğe yıkanmak için

Aşıdan sonra paklanan

Ovalara yayılmış kadınlar

Evi uçsuz bir yol gibi bekleyen

Yavruya verilecek süt gibi

En sıcak yerinde bekleten



Cahit Zarifoğlu'nun "Yedi Güzel Adam" adlı şiiri, üç bölümden oluşan bir eserdir. Şiir, yedi adamın birbirinden farklı deneyimleri ve duygularını içermektedir.


Başlangıçta, insanların dev olup olmadığı, yatak görmemiş bedenlerin gerçek dev olup olmadığı gibi sorular ortaya atılır. Şair, yedi güzel adamın içinde bir kan göreni, bir aşkı ve bir yarı göreni temsil eder. Bu figürler aracılığıyla şair, insanın içsel çatışmalarını, aşkın gücünü ve belirli bir kaderle yüzleşmeyi anlatır.


Şiirin temel teması, güzellik, aşk, ölüm, ve insanın içsel zorlukları gibi evrensel konuları kapsar. Aynı zamanda, doğa, köy yaşamı, ve insanın temel ihtiyaçları da öne çıkar.


Metin analizi, şairin kullanımıyla dikkat çeken öğeleri içerir. Zarifoğlu, doğayı, günlük yaşamı ve insan iç dünyasını betimlemek için imgeler ve semboller kullanır. Ayrıca, şiirin ritmi ve dil kullanımı da dikkate değerdir.


Ana tema olarak, insanın doğayla, aşkla ve ölümle olan ilişkisi vurgulanır. Şair, ahlaki ve spiritüel bir derinlik aracılığıyla insanın varoluşsal sorularına odaklanır.


Şiirin genel mesajı, insanın doğa, aşk, ölüm gibi evrensel konularla olan ilişkisini keşfetmesidir. Zarifoğlu, insanın içsel zorluklarını ve dışsal etkileşimlerini anlamak için doğanın ve aşkın gücünden yararlanma ihtiyacını vurgular.


Sonuç olarak, Cahit Zarifoğlu'nun "Yedi Güzel Adam" adlı şiiri, derin düşünce ve duygu dolu bir anlatı ile insanın yaşamı, doğa ile ilişkisi ve evrensel temalar üzerine bir meditasyon sunar.

Yorumlar

SON 30 GÜN POPÜLER ANALİZLER

ŞENOL EVGİ ft. GİZO - ÇEK KAMERACI ŞARKI SÖZLERİ

 Şenol Evgi ft. Gizo'nun "Çek Kameracı" şarkısı, gösteriş, güç ve kendini kanıtlama temalarını vurgulayan enerjik bir parçadır. Eğlenceli ve cesur bir duruş sergiler. ŞENOL EVGİ ft. GİZO - ÇEK KAMERACI ŞARKI SÖZLERİ Kameracı yanlış yeri çekiyorsun ?  - Burayı çek  Kralı çek ( çek ) kraliçeyi çek ( çek )  Dostuma çek ( çek ) düşmana çek ( çek )  Hepside dertlenecek  Dert üstüne dert eklenecek  Gizo arkamdan seslenecek !  Ortaklarımı - çekme  Çapulcuları - çekme  Veriyorum düşmanlara göre poz  Çıktım Meydana oldular toz  Ne dostluk kaldı ne akrabalık  -Göremedik kimseden fayda  Bizi çekemeyen tüm düşmanlarıma özel yaptım  - gelsin kemanlı gayda  Çek bebeksi tenimi çek  Dostum düşmanım görsün çek  Ordan çek burdan çek  Kralı çek kraliçeyi çek  Görünce hepside dertlenecek  Uğraşmıyorum değmeyecek   Al bu lafım sana üstüne çek  Onları boşver numaracı  Sen bizi çeksene ...

FADIL AYDIN - İKİ GÖZÜMÜN ÇİÇEĞİ ŞARKI SÖZLERİ

  Fadıl Aydın - İki Gözümün Çiçeği Şarkı Sözleri Analizi Bilemezsin ne sırlar var saklıdır Tebessümün aşıkların hakkıdır Mazlum masum hali yar yandırır Geliyor iki gözümün çiçeği nakarat  Sarı cübbe giymiş yar üstüne Kurban olam sürme çekmiş gözüne Gül dalını tutuşturmuş eline Geliyor iki gözümün çiçeği Beley kurban başım gözüm üstüne Ağam gitti sen su serptin gönlüme Bak aşıklar ömrün sermiş önüne Geliyor iki gözümün çiçeği İlahi Analizi: İki Gözümün Çiçeği Ana Tema: Sultan Şeyh Seyyid Muhammed Saqi el Hüseyni Hazretlerine duyulan sevgi ve bağlılık Duygu Analizi: Sevinç Heyecan Hasret Aşk Teslimiyet Minnettarlık Anlatım Teknikleri: Mecaz Teşbih Abartma Tekrar Sembol Kahraman ve Duyguları: Kahraman: Mürit (Şeyh'e bağlı olan kişi) Duyguları: Sevgi, özlem, coşku, teslimiyet, minnettarlık Anahtar Kelimeler ve Anlamları: İki Gözümün Çiçeği: Sultan Şeyh'in bir lakabı, onun gözünün güzelliğini ve önemini vurgular. Tebessüm: Sultan Şeyh'in yarattığı mutluluğu ...

GEYLANİ İLAHİ SÖZLERİ - HASAN BAYAR

  Hasan Bayar - Geylani İlahi Sözleri Analizi hayran hayran gel kurban kurban gel bazem bazem gel canım canım gel hayran oldum sana kurban olam sana Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Ya sultanu l evliya Hayran oldum sana gel Ya Seyyid el evliya Kurban olam sana gel  Sultanım gelsene Şu Gönlüme girsene Bir nazarcık etsene Ya Allah desene Ruhuma el versene  Alıp ta götürsene  Meyyi deryana daldım  Bir damla aşk versene  Nice hamdu sena Olsun o yaradana Salât selamlar olsun O Resulü Zişana Seni bize hem seyda Hem pir yaptı meydana  Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Şeyh Abdülkadir Geylani Bazım hu bazım gel Ya sultanu l evliya Hayran oldum sana gel Ya Seyyid el evliya Kurban olam sana gel  Ya Nuri nurani  Ya Bazu ya Geylani  Eya Kutbu RRabbani  Celb ediyor Ruhani Davasıdır beyani  Sünnet ile Kur'an-i Gel kurban gel gönlüme  Ya Bazu ya Geylani  Aşıkların deryası...