U2 - One Şarkı Sözleri

 U2'nun "One" şarkısı, grubun 1991 tarihli Achtung Baby albümünün üçüncü parçası olarak 24 Şubat 1992'de single olarak yayımlandı. citeturn0search0 Berlin'deki Hansa Stüdyoları'nda kaydedilen bu eser, U2 üyelerinin müzikal yönelim konusundaki anlaşmazlıkları sırasında ortaya çıktı ve grubun dağılma eşiğinden dönmesine vesile oldu.

"One", İrlanda ve Kanada listelerinde birinci sıraya yükselirken, ABD Billboard Modern Rock Tracks ve Album Rock Tracks listelerinde de zirveye ulaştı. citeturn0search0 Şarkının gelirleri AIDS araştırmalarına bağışlandı ve bu amaçla yayımlanan single'ın kapağında David Wojnarowicz'in, uçurumdan düşen bizonları tasvir eden bir fotoğrafı kullanıldı.

Parçanın sözleri, ilişkilerdeki ayrılık ve birleşme temalarını işlerken, dinleyiciler arasında farklı yorumlara yol açtı. Kimileri şarkıyı bir ayrılığın hikâyesi olarak değerlendirirken, bazıları ise baba-oğul arasındaki gergin bir diyaloğu ya da Almanya'nın birleşmesini simgelediğini düşündü.

"One", U2'nun konser repertuarının vazgeçilmez parçalarından biri haline geldi ve grup, şarkıyı insan hakları ve sosyal adalet gibi konulara dikkat çekmek için sıkça kullandı. Ayrıca, Bono'nun hayır kurumu olan ONE Campaign'e de ilham kaynağı oldu.

Şarkının resmi müzik videosunu aşağıdan izleyebilirsiniz:

U2 - One Şarkı Sözleri

Is it getting better, or do you feel the same?

Will it make it easier on you, now you got someone to blame?

You say one love, one life, when it's one need in the night.

One love, we get to share it

Leaves you baby if you don't care for it.

Did I disappoint you or leave a bad taste in your mouth?

You act like you never had love and you want me to go without.

Well, it's too late tonight to drag the past out into the light.

We're one, but we're not the same.

We get to carry each other, carry each other... one

Have you come here for forgiveness,

Have you come to raise the dead

Have you come here to play Jesus to the lepers in your head

Did I ask too much, more than a lot

You gave me nothing, now it's all I got.

We're one, but we're not the same.

Well, we hurt each other, then we do it again.

You say love is a temple, love a higher law

Love is a temple, love the higher law.

You ask me to enter, but then you make me crawl

And I can't be holding on to what you got, when all you got is hurt.

One love, one blood, one life, you got to do what you should.

One life with each other: sisters, brothers.

One life, but we're not the same.

We get to carry each other, carry each other.

One, one.

18 Kasım 1991, Pazartesi

U2 – "One" Şarkı Analizi

1. Şarkının Konusu:

"One", aşk, ayrılık, affetme, birlik ve bölünmüşlük üzerine yoğunlaşan bir şarkıdır. Sözlerde, bir ilişkinin zorlukları ve tarafların birbirini anlamakta yaşadığı problemler ele alınır. Aynı zamanda, insan ilişkilerinin karmaşıklığını, bağların kopmaması için gösterilmesi gereken çabayı ve beraber olmanın yükümlülüklerini vurgular. Bono, bu şarkıyı U2 içindeki gerilimler sırasında yazmış ve zamanla aşk, dostluk ve hatta toplumsal birlik hakkında daha geniş bir anlam kazanmıştır.

2. Ana Temalar:

• Aşk ve Ayrılık: Şarkıda aşkın zorluğu ve tarafların birbirini kırması işleniyor.

• Bağlılık ve Birlik: "We're one, but we're not the same" dizesi, bireylerin farklı olmasına rağmen bir arada kalmaya çalışmasını anlatıyor.

• Affetme ve Merhamet: Şarkıda, affetmek ve geçmişi geride bırakmak üzerine sorgulamalar var.

• Kayıp ve Hayal Kırıklığı: Sevgiden umduğu ilgiyi göremeyen bir anlatıcının hayal kırıklığı hissediliyor.

• İnsanlık ve Evrensel Birlik: Sadece bireysel ilişkilerde değil, insanlık genelinde de birlik içinde olmamız gerektiği mesajı var.

3. Duygusal Derinlik ve Yerler:

Şarkının duygu yoğunluğu oldukça derin. Özellikle, anlatıcının sevgide yaşadığı hayal kırıklığı ve çatışmalar ön planda. Liriklerde, fiziksel bir mekândan çok, anlatıcının iç dünyasındaki çatışma hissediliyor. Bir ilişki içindeki iki insanın bulunduğu belirsiz bir duygusal alan tasvir ediliyor.

4. Atmosfer ve Duygu Durumu:

Şarkının atmosferi melankolik, pişmanlık dolu ve zaman zaman isyankâr. Hüzünlü bir yüzleşme hissi baskın. Ancak şarkının sonlarına doğru, "We get to carry each other" (Birbirimizi taşımak zorundayız) gibi satırlarla umut ışığı beliriyor.

5. Anlatıcı Perspektifi:

Şarkı birinci tekil şahıs ("Did I disappoint you?", "You say love is a temple") üzerinden anlatılıyor. Anlatıcı, karşısındaki kişiye sitem ediyor ve onun tutumlarını sorguluyor. Ancak bazı bölümlerde evrensel bir anlatım ("One life with each other: sisters, brothers") kullanılıyor.

6. Hikâye Yapısı ve Anlatım Tarzı:

Şarkı, klasik bir hikâye yapısına sahip değil, daha çok içsel bir yüzleşme gibi ilerliyor. Anlatıcı, önce bir ilişkinin zorlayıcı yanlarını sorguluyor, ardından geçmişteki kırgınlıklara değiniyor ve sonunda birlik olmanın kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.

7. Edebi Unsurlar:

• Tekrarlar: "One, but we're not the same", "Love is a temple, love the higher law" gibi tekrarlarla ana temalar pekiştirilmiş.

• Sorgulayıcı dil: "Did I disappoint you?", "Did I ask too much?" gibi retorik sorular, anlatıcının iç çatışmasını güçlendiriyor.

• Zıtlıklar: "We're one, but we're not the same" gibi ifadelerle birlik ve farklılık arasındaki paradoks vurgulanıyor.

8. Metaforlar ve Alegoriler:

• "Love is a temple" (Aşk bir tapınaktır) → Aşkın kutsallığını, ancak bu kutsal mekâna girmeye çalışırken yaşanan zorlukları anlatıyor.

• "You come here to play Jesus to the lepers in your head" → Karşı tarafın kendini kurtarıcı gibi görmesini ama aslında yaraları iyileştirememesini eleştiriyor.

• "We get to carry each other" → İnsanların birbirine destek olmasının gerekliliğini ifade ediyor.

9. Önemli Kelimeler ve Anlamları:

• "One" (Bir): Birlik, ama aynı zamanda tek başınalık anlamlarını içeriyor.

• "Forgiveness" (Affetme): Şarkı boyunca affetmek ya da affedilmek isteme fikri vurgulanıyor.

• "Hurt" (Acı): İlişkilerde yaşanan kırgınlıkların ve hayal kırıklıklarının temel unsurlarından biri.

10. Vurucu Mısralar:

• "We're one, but we're not the same." → Birlikteyiz ama farklıyız, ilişkilerin temelindeki gerilim.

• "You gave me nothing, now it's all I've got." → Anlatıcının sevgideki hayal kırıklığını net bir şekilde gösteriyor.

• "We get to carry each other, carry each other." → Şarkının en umut veren ve en evrensel mesajı.

11. Dil ve Üslup:

Şarkı, samimi ve doğrudan bir dille yazılmış. Şiirsel imgeler ve metaforlar yoğun kullanılmış olsa da, anlatıcının duyguları net ve içten bir şekilde ifade ediliyor. Retorik sorular ve tekrarlar, şarkının duygusal etkisini artırıyor.

12. Ana Mesaj:

"One", aşkın, insan ilişkilerinin ve birlikteliğin karmaşıklığını anlatıyor. Aynı zamanda, farklılıklarımızı kabul ederek ve birbirimizi taşıyarak hayatı birlikte sürdürmemiz gerektiğini vurguluyor. Şarkı, bireysel ilişkiler üzerinden evrensel bir mesaj vererek insanlığın bir bütün olduğu fikrini işliyor.