PAYAM TURK & SECCADCOLANİ (QARAQURUP) - ÜRYAN ŞARKI SÖZLERİ

PAYAM TURK & SECCADCOLANİ (QARAQURUP) - ÜRYAN ŞARKI SÖZLERİ


Üryan geldim gene 

üryan giderim 

üryan giderim


Ölmemeye elde hey dost

fermanım mı var


Azrail gelmiş de can talep eylər

can talep eylər

Benim can vermeğe hey dost dermanım mı var *2

 

Dirilir Dirilir

Dirilir gelirler

Dirilir gelirler


Huzuru mahşerde hey dost

divan dururlar


Harami var diye qorxu verirler 

Qorxu verirler

Benim ipek yüklü hey dost kervanım mı var *2



Erisen erliğin meydana getir 

meydana getir


Kadir Mevlâ'm noksanımı sen yetir 


gam yükünü Bana derler sen götür

derler sen götür

Benim yük götürür hey dost

dermanım mı var *2


Payam Turk & Seccadcolani (Qaraqurup) - Üryan şarkısının detaylı analizi:

1. Şarkının Konusu

Şarkı, insanın dünyaya çıplak (üryan) gelişi ve aynı şekilde hiçbir şey götüremeden ayrılışını anlatıyor. Ölüm, fanilik, çaresizlik ve kader gibi temaları işliyor. İnsan, ölüm karşısında güçsüzdür ve bu kaçınılmaz gerçek karşısında teslimiyete yönelir.

2. Ana Temalar

  • Fanilik ve Ölüm: “Üryan geldim gene üryan giderim” ifadesi, insanın dünyaya çıplak gelip hiçbir şey götüremeyeceğini vurguluyor.

  • Kader ve Çaresizlik: “Ölmemeye elde hey dost, fermanım mı var” dizesi, ölümün kaçınılmaz olduğu ve insanın buna karşı koyamayacağı fikrini güçlendiriyor.

  • Mahşer Günü ve Hesap Verme: “Huzuru mahşerde hey dost, divan dururlar” ifadesi, kıyamet günü yargılanmayı anlatıyor.

  • Dünya Malının Geçiciliği: “Benim ipek yüklü hey dost kervanım mı var” ifadesi, dünyevi varlıklara sahip olmanın bir anlamı olmadığını, ölüm karşısında herkesin eşit olduğunu gösteriyor.

3. Duygusal Derinlik ve Yerler

Şarkı, varoluşsal bir sorgulama içeriyor ve dinleyicide derin bir hüzün ve teslimiyet duygusu uyandırıyor. Ölüm, mahşer ve yolculuk gibi mekânlarla soyut bir anlatım kullanılmış.

4. Atmosfer ve Duygu Durumu

Şarkının atmosferi ağır, mistik ve derin bir melankoli barındırıyor. İnsanın ölüm karşısındaki acizliği ve faniliği, güçlü bir hüzün hissi uyandırıyor.

5. Anlatıcı Perspektifi

Şarkı, birinci tekil şahıs bakış açısıyla yazılmıştır. Anlatıcı, kendi faniliğini ve ölüm karşısındaki çaresizliğini dile getiriyor.

6. Hikâye Yapısı ve Anlatım Tarzı

Şarkı, tekrarlayan motifler ve halk şiiri geleneğine uygun bir yapı kullanarak anlatılmış. Klasik tasavvufi halk şiirlerine benzer bir akışa sahip.

7. Edebi Unsurlar

  • Tekrarlar: "Üryan geldim gene üryan giderim" gibi dizeler, mesajın güçlendirilmesini sağlıyor.

  • Soru ve Yanıt Tekniği: "Benim can vermeğe hey dost dermanım mı var" gibi ifadeler, çaresizlik ve teslimiyeti vurguluyor.

  • Halk Şiiri Geleneği: Şarkının dizeleri, tasavvufi şiir ve halk edebiyatı geleneğinden izler taşıyor.

8. Metaforlar ve Alegoriler

  • Üryan (Çıplaklık): Sadece fiziksel anlamda değil, aynı zamanda insanın dünyadan hiçbir şey götüremeyeceğini ifade eden bir metafor.

  • Kervan: Dünya hayatında servet ve zenginliği temsil ediyor, ancak anlatıcı bu zenginliğe sahip olmadığını ve aslında zenginliğin bir anlamı olmadığını vurguluyor.

  • Huzuru Mahşer: Kıyamet günü ve ilahi hesaplaşmayı temsil ediyor.

9. Önemli Kelimeler ve Anlamları

  • Üryan: Çıplak, fanilik anlamında kullanılmış.

  • Azrail: Ölüm meleği, insanın ruhunu alan varlık.

  • Huzuru Mahşer: Kıyamet günü hesap verme yeri.

  • Harami: Yol kesen, ölümü ve mahşerde hesap vermeyi çağrıştırıyor.

  • Derman: Çare, anlatıcı çaresizlik içinde olduğunu vurguluyor.

10. Vurucu Mısralar

  • “Üryan geldim gene üryan giderim” → İnsan varoluşunun geçiciliğini çarpıcı şekilde özetliyor.

  • “Azrail gelmiş de can talep eylər, benim can vermeğe hey dost dermanım mı var” → Ölümün kaçınılmaz olduğu ve insanın buna engel olamayacağı vurgulanıyor.

  • “Benim ipek yüklü hey dost kervanım mı var” → Dünya malının anlamsızlığını anlatıyor.

11. Dil ve Üslup

Şarkının dili, eski Türk şiir geleneğine yakın ve tasavvufi bir anlatıma sahip. Şiirsel ve mistik bir üslup kullanılmış. "Hey dost" hitabı, halk şiirinde sıkça görülen bir söylem biçimidir.

12. Ana Mesaj

Şarkı, insanın dünyada hiçbir şeye sahip olmadığını, ölüm karşısında çaresiz olduğunu ve dünyevi varlıkların anlamsızlığını anlatıyor. Tasavvufi bir felsefeyle, insanın dünyada bir yolcu olduğunu ve sonunda herkesin eşit şekilde ölümle yüzleşeceğini vurguluyor.



Yorumlar