Mehmet Akif ERSOY - MAHALLE KAHVESİ

 Mehmet Akif ERSOY - MAHALLE KAHVESİ Şiir Sözleri


................................................................... 

Çamurlu bir kapı, üstünde bir değirmi delik; 

Önünde tahta mı, toprak mı? sorma, pis bir eşik. 

Şu gördüğün yer için her ne söylesen câiz; 

Ahırla farkı: O yemliklidir, bu yemliksiz! 

Zemini yüz sene evvel döşenme malta imiş... 

"İmiş"le söylüyorum, çünkü anlamak uzun iş. 

O bir karış kirin altında hangi maden var? 

Tavan açık kuka renginde; sağlı sollu dıvar, 

Maun cilâsına batmış tütünlü nargileden; 

Duman ocak gibi çıkmakta çünkü her lüleden. 

Dikilmiş ortaya boynundan üstü az koyu al. 

Vücudu kapkara, leylek bacaklı bir mangal. 

Kenarda, peykelerin alt başında bir kirli 

Tomar sürükleniyor, bir yatak ki besbelli: 

Çekilmiş üstüne yağmurluğumsu bir pırtı, 

Zavallının güveden hep liyme liyme sırtı. 

Kurur bir örtünün üstünde yağlı bir mendil: 

Ki "ben tependen inersem" diyen hasır zembil 


Onun hizasına gelmez mi? Bir döner şöyle; 

Sicimle kulpuna ilmikli çifte mestiyle! 

Duvarda eski ocaklar kadar geniş bir oyuk, 

İçinde camlı dolap var ya, raflarında ne yok! 

Birinci katta sülük beslenen büyük kavanoz; 

Onun yanında kan almak için beş on boynuz. 

İkinci katta bütün kerpetenler, usturalar... 

Demek ki kahveci hem diş tabibi, hem perukâr, 

İnanmadınsa değildir tereddüdün sırası; 

Uzun lâkırdıya hâcet ne? İşte mosturası: 

Çekerken etli kemiklerle ayrılıp çeneden, 

Sonunda bir ipe, boy boy, onar onar dizilen 

Şu kazma dişleri sen mahya belledinse, değil; 

Birer mezâra işaret düşün ki her kandil! 

....................................................................... 

Seyirciler mütefekkir, güzide bir tabaka; 

Düşünmelerdeki şiveyse büsbütün başka: 

Kiminde el, filân asla karışmıyorken işe, 

Kiminde durmadan işler benân-ı endîşe! 

Al işte: "Beyne burundan gerek" demiş de "hulûl" 

Tahharriyat-i amîkayla muttasıl meşgul! 

Mühendis olmalı mutlak şu ak sakallı adam! 

Zemine, daire şeklinde yaydı bir balgam: 

Abanmış olduğu bir yumru yumru değnekle, 

Mümâslar çizerek soktu belki yüz şekle!


Şiir Analizi: Mahalle Kahvesi – Mehmet Akif Ersoy

Temalar:

  1. Toplumsal Çöküş ve Gerileme – Şair, mahalle kahvesini bir metafor olarak kullanarak, Osmanlı’nın son dönemlerinde toplumun içine düştüğü sefaleti, bakımsızlığı ve düşüşü anlatır.
  2. Fakirlik ve Bakımsızlık – Kahvehanenin pis, eski ve köhne hali; yoksulluğun ve ihmalin açık bir göstergesidir.
  3. Cahil Toplum ve Boş Vakit Geçirme – Kahveye gelen insanların boş konuşmaları, düşüncelerinin sığlığı ve bilimsellikten uzak tavırları eleştirilir.
  4. Geleneksel Meslekler ve İlkel Uygulamalar – Kahvecinin aynı zamanda diş çekme ve peruk yapma gibi ilkel mesleklerle uğraşması, toplumun geri kalmışlığını gösterir.

Duygular:

  • Hüzün ve Hayal Kırıklığı – Toplumun içine düştüğü sefil hali gören şairin üzüntüsü hissedilir.
  • İğrenme ve Eleştirel Bakış – Kahvehanenin pisliği ve insanların düşüncesizliği karşısında bir tiksinme duygusu yaratılır.
  • İroni ve Alaycı Bir Üslup – Şair, kahve ortamını detaylı betimleyerek ironik bir dille durumu eleştirir.

Anahtar Kelimeler:

  • "Pis", "ahır", "kir", "çamurlu" → Kahvehanenin bakımsız ve sefil durumunu vurgular.
  • "Duman", "tütün", "nargile" → İnsanların burada faydasız vakit geçirdiğini ve içki-tütün gibi alışkanlıklarla zaman öldürdüğünü gösterir.
  • "Mühendis", "taharrî", "mümâslar" → İnsanların cahilce sözler söyleyip kendilerini bilge zannetmelerini eleştirir.

Dikkat Çeken Sözler:

  • "Ahırla farkı: O yemliklidir, bu yemliksiz!" → Mahalle kahvesinin, bir ahırdan bile daha kötü olduğunu vurgulayan sert bir eleştiri.
  • "Kahveci hem diş tabibi, hem perukâr" → Eğitimsiz insanların sağlık ve güzellik gibi önemli işlerle ilgilenmesi, toplumun geri kalmışlığını gösteriyor.
  • "Zemine, daire şeklinde yaydı bir balgam" → İnsanların görgü ve medeniyet açısından ne kadar geride olduğunu anlatan çarpıcı bir detay.

Genel Mesaj:

Mehmet Akif Ersoy, "Mahalle Kahvesi" şiirinde, Osmanlı’nın son dönemlerinde halkın içine düştüğü sefaleti ve cahilliği eleştirir. Kahvehanelerin, insanların boş konuşmalar yaptığı, faydasız zaman geçirdiği yerler haline geldiğini, bilimsellikten uzak, ilkel düşüncelerin hâkim olduğunu gözler önüne serer. Kahvehanenin fiziksel betimlemeleriyle toplumsal çöküş arasında güçlü bir bağ kurarak, toplumun hem maddi hem de manevi bakımdan ne kadar gerilediğini çarpıcı bir şekilde anlatır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gamze Şeker - Ayşem Şarkı Sözleri

FADIL AYDIN - İKİ GÖZÜMÜN ÇİÇEĞİ ŞARKI SÖZLERİ

Rıza Tamer - Benden Sonra Değerini Kimse Biçemez

OMER BALIK - GÜCENDİM FELEĞE ŞARKI SÖZLERİ (ft. SEVDA DENİZ)

GEYLANİ İLAHİ SÖZLERİ - HASAN BAYAR

MAHMUT DURGUN - ABDÜLKADİR GEYLANİ İLAHİ SÖZLERİ

NARKOZ EX - ŞART OLSUN ŞARKI SÖZLERİ

Rıza Tamer - Yan Sende Benim Gibi Kan

HİRAİZERDÜŞ - DUYDUN MU? (GÜLÜM DARGINIM BU KENTE BU ARA) SÖZLERİ

HiraiZerdüş - En Derinimsin Şarkı Sözleri Analizi