16 Mart 2025

A. Galip - BİR GİZE UYANIŞ

 A. Galip - BİR GİZE UYANIŞ Şiir Sözleri


Beyninde dolaşan sorulara 

Yanıt

Kalbinde çarpan aşklara

Kanıt

Değilse yaşadıkların

Hükmü tarihtir artık

Kanla yazacakların


UYANIŞ


I


Biliyorum

Üzerimde yükselen bu gökyüzü

Asırlardır bulutu ve yağmuru

Bağrında taşıyan bu gökyüzü

Sabırsız


Biliyorum

Üzerinde dolaşıtığım bu yeryüzü

Beni bağrına basacak olan bu toprak

Sessiz ve telaşsız yürüyüşümden

Rahatsız


Yer ve gök

Hava ve toprak

Nicedir bir insan kılığında yaşayan

Emsalsiz kayğısızlığıma

Misli görülmemiş bir ceza 

Biçecek


Kendimi

Gece ile gündüzün bitiştiği çizgiden

Gece ile gündüzün ayrıştığı çizgiye

Mahkum edişim

-umarım sanmıştım-

Yanılsamaydı

Şimdi apaçık bilinen günahım

Bütün mazeretlerimi unuttum

Zehrini emerek beslendiğim yalnızlıklar

Güneşten sakınarak gizlediğim gövdem adına

Bir yalın hakikat olarak

Yeniden doğuyorum sabır taşından


Aşklar ve acılar ağırlasın beni

Umutlar ve düşler

Döktüm gizimi

Tarihim kalmadı

Geri döndüm ve seçtim

Bu serüvende ben de varım

Yazgıma razıyım

Yatağını şaşıran ırmaktım belki

Gölgesini yitiren gezgin olmadım


II


-Kuyuya atılan bir taşın

Geri dönmeyecek yankısını bekleyerek

Harcanan ömür

Irmağın ve rüzğarın yabancısı

Dağların tedirginidir 

Ki ancak

Vadilerin ezberlenmiş kıvrımlarında

Ve asırlık sukunetlerde teselli bulur-


Dağların 

Irmakların sırrına eriştim

Sustum ve rüzğarın dilini öğrendim

Yanıtı gizlenmiş sorular sorandım hep

-Varolmak var kılmaksa eğer

Neden kanla sulanıyor toprak-

Neden diyordum

Neden 

Neden

Lanetlendim bu yüzden

Münkir sayıldım


Acılar ve çığlıklar çekti beni

Kanın izini sürdüm

Bir Karmat Dai'sinin

Şahmaran zehriyle efsunladığı yüreğime

Geceyi ve zulmü boğacak

Ateşten ve sudan

Bir gövde yarattım

Ve artık

Çeliği eriten direncim

Aşkı yeşerten inancımla

Tanınmak isterim


Çünkü ben

Gözbebeklerimdeki karanlığı yıkadım

Avuçlarımdaki çakıl taşlarına

Birer birer

Yeryüzünün bütün lanetlilerine

Nöker bildiklerime pay ettim

Tükenen sabrım 

Dinen öfkemle

Yaşamak ve yaşatmak hakkı için

Haykırdım 

Erdem isyanda saklıdır

Erdem isyanda saklıdır


III


Yoksul ve yoksun bırakılan da bendim

Bu yüzden lanetlenen de

Çünkü konuşmamak koşuluyla dilime

Görmemek kaydıyla gözlerime bağışlanmıştım

Çünkü sağduyumun ve sessizliğimin emrine uyup

Buyuranından başka dost

Görevimden başka iş edinmediğim için

Yaşamakla ödüllendirilmiştim


Acının hüznün ve yanlızlığın

Rengine boyanmış dört mevsimi

Kum tanelerinin telaşıyla yaşıyordum

Boynumda imal tarihim ve seri numaram

Elimde güneşten yararlanma iznim

Cebimde metal çadırlara manyetik kahırlara

Piramit desenli 

Giriş-çıkış kartlarımla

Kentin dokusuna uygun düşmeyeceğim

Semtlerden uzak durarak

Suratıma her bakanın

Normal bir antropoz olduğumdan kuşku duymayacağı

Sıradan sönük bir bakışı ısrarla taşıyarak

Bir sukunet halinde yaşıyordum


Yasakları çiğnemeden

Dengemi bozmayıp sıramı aksatmadan

Mazi hal ve istikbalde

Sukute davet makamlarla

Daralmış mekanlara resmedilecek gövdemi

Talimatlar eşliğinde

Tatbikat alanlarına taşıyordum


Zamanın

Parçalanan bünye

Dağılıp savrulan organlar

İnsanlığın

Çöküşe doğru kasri meyil devinimi

Kendine son arayan bir hikaye

Olduğuna şaşıyordum


İstilacı yanıtlardan müzdarip

Tahripkar beynimle

Yürekte sıkışan aşklar adına

Betonların örtemediği topraktan

Ve saçlarımı tarayan rüzgardan

Aldığım cesaretle

Nerede insan orada isyan çığlığıyla

Hükmedeni hükümsüz kılacak

Sorular çoğaltıyordum

-Bu beden ve bu ömür kime zimmetli

Kim için ve neden yaşamalıyım

Lutüf diye dayatılan bu zulmü-


IV


Gezgin oldum bir zaman

Çıplak ayak elde asa

Durdu duracak bir yürekle

Yollara vurdum kendimi

Dünyaya sırtımı dönüp

Araladım gecenin zifiri karanlığına açılan kapıyı

Yıldızları gözledim

Rüzgarı dinledim

Issızlığa gömülmüş ayışığıyla söyleştim

Son kez baktığım ceylanın

Gözlerinden şavkıyan lanetin

Hakettiğim günah olduğunu bilerek

Gölgemi dağlarda

Sesimi çağlayanlarda bıraktım

Her gece kendi okumla yaralanan yüreğime

Melhem olsun diye

Bulutlardan günışığı dilendim


Kuluk sıfatını haketmek için

Sırat belleyip

Yere serdim insanlığımı

Sürdüm azap diyarlarına kendimi

Kölelere karıştım

Kendimle yarıştım

Cefa çektim

Sefil oldum

Yargıç ben suçlu ben

Bir sırdaş gibi sarılıp hicrana

Gönüllü sürgün oldum

Ruhumu arındıracak nehir

Gövdemi gizleyecek bir şehir aradım


Hıçkırıklarımı çığlığa dönüştürecek

Sur diplerinde biriken ahaliyi umursamayıp

Suratıma kapanan kapıların sırrını anlamadan

Tapınaklar aradım

Putlar

İkonolar

Ayinler

Beynimde uğuldayan karanlık sözler

Sırtımda kabaran kırbaç izleriyle

Bir sığınak bulmak için harcadığım ömrümü

Mahşerin gizi sandığım

Vebalimle teselli ederdim


Zaman tükendi

Sura üflendi nefes

Yay gerildi

Hevesle donandı ok

Ricat hallerim müstesna

Tepeden tırnağa isyan menzilindeyim


V


Işığa yabancı

Renklere düşmandım

Varlığımdan tereddüt eder

Ruhumdan hicap duyardım

Bana kuçak açan bu dünyaya

Kapardım da gözlerimi

Kabirde çürüyecek bedenime

Lamekan cennetler bulabilmek için

Dara durur 

Çile çekerdim


Aah...

Benim takatsiz bahtım

Aah...

Mecalsiz kalbim

Sığındığım bütün tekkelerden

Edindiğim sabır taşları

Mürşid bildiğim şehlerden

Kuşandığım karanlık ayetler

Ne tesselli oldu

Azap dolu ömrüme

Ne sızılarımı dindirdi

Perde düştü

Gün vurdu

Kendimden bile sakladığım

Kabuk bağlamış yaralarım

Yeniden soyuldu


Şiir Adı: BİR GİZE UYANIŞ
Şair: A. Galip

Temalar

  • Varoluş ve Anlam Arayışı: Şiir, insanın varlık amacını sorgulaması ve hayatta anlam arayışı üzerine yoğunlaşır. Şair, varoluşun anlamını ve yaşamın acılarını derinlemesine irdeler.
  • Aşk ve Yalnızlık: Aşkın acı verici doğası, şiirin önemli bir temasını oluşturur. Yalnızlık, şairin duygusal ve içsel dünyasında sürekli bir ağırlık olarak hissedilir.
  • İsyan ve İsyan Etme Hakkı: Şiir boyunca isyan, bireysel özgürlük, içsel mücadele ve düzen karşısındaki direnç temaları işler. Şair, varoluşsal zorluklar karşısında isyan etmeyi bir hak olarak görür.
  • Zamanın Geçiciliği ve Ölüm: Zamanın hızlıca tükenişi, ölümün kaçınılmazlığına dair derin düşünceler şiirde yer alır. Şair, geçmiş ve gelecek arasında sıkışmış bir varlık olarak zamanla savaşır.
  • İçsel Huzursuzluk ve Çelişki: İçsel huzursuzluk, kendini kabul etmeme ve çelişkili bir ruh hali şiirin temel duygusal yapısını oluşturur.

Duygular

  • Hüzün: Şiir boyunca hüzün, yalnızlık ve kayıplar ön plandadır. Şair, yaşadığı acı ve yalnızlıkla derin bir hüzün içinde bulunur.
  • Öfke: Şairin içindeki öfke, toplumsal düzen ve varoluşsal zorluklara karşı duyduğu dirençle ifade edilir.
  • İsyan: Şiir, bireysel isyanı, varoluşa karşı bir isyan olarak yansıtır. Şairin bu isyanı, hem kendi içindeki hem de toplumdaki baskılara karşıdır.
  • Umutsuzluk: Zamanın geçiciliği ve insanın sürekli kaybeden bir varlık olma hali, şiirin temel duygusal tonunu belirler.
  • Kabus ve Karamsarlık: Şair, dünya ile arasındaki kopukluğu ve yalnızlıklarını bir kabus gibi yaşar. Şiirin atmosferi, karamsar bir dünyayı betimler.

Anahtar Kelimeler

  • "Kanla yazacaklar": Bu kelime, acı ve dramın kaçınılmaz bir şekilde bireysel yaşamı etkileyen bir güç olduğunu vurgular. Kan, geçmişin ve geçmişin izlerinin sürekli bir hatırlatıcısıdır.
  • "Uyanış": Şiirin başlığıyla bağlantılı olarak, uyanış bir tür farkındalık ve içsel bir uyanışa işaret eder. Uyanış, insanın kendi içindeki çatışmalara, acılara ve sorulara duyduğu duyarlı cevaptır.
  • "Ateşten ve sudan bir gövde": Zıtlıkların bir arada var olduğu bir insan hali anlatılmaktadır. Ateş ve su, yaşamın hem yıkıcı hem de yenileyici yönlerini simgeler.
  • "İsyan": Şiir boyunca, isyan bir direniş şekli olarak, varoluşun ve hayatın zorluklarına karşı bir karşı duruşu ifade eder.
  • "Zaman tükendi": Zamanın sınırlı olduğu ve zamanın insanın varoluşuna dair bir tehdit oluşturduğu vurgusu yapılır.

Dikkat Çeken Sözler

  • "Kanla yazacakların"
  • "Zaman tükendi / Sura üflendi nefes"
  • "Yer ve gök / Hava ve toprak / Nicedir bir insan kılığında yaşayan / Emsalsiz kayğısızlığıma / Misli görülmemiş bir ceza / Biçecek"
  • "Erdem isyanda saklıdır"
  • "Çünkü ben / Gözbebeklerimdeki karanlığı yıkadım"
  • "Yazgıma razıyım / Yatağını şaşıran ırmaktım belki"

Genel Mesaj

Şiir, insanın varoluşuna dair bir sorgulama, acıların ve yalnızlıkların içsel bir hesaplaşma yoluyla anlam kazanması gerektiğini anlatır. Şair, insanın dünyadaki varlığı ve amacı üzerinde derin düşünceler üretirken, yaşadığı dünyadan, zamandan ve toplumdan duyduğu isyanı dile getirir. İsyan, sadece dışsal bir direniş değil, aynı zamanda içsel bir yenilenme ve özgürleşme isteğidir. Şiir, bireysel bir uyanışın, insanın kendi içindeki karanlıklarla yüzleşme sürecini simgeler ve son olarak insanın hem bireysel hem de toplumsal düzeydeki sorunlara karşı durma cesaretini bulması gerektiğini vurgular.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şarkıyı beğendiniz mi? Yorumlarınızı ve şarkının teması, duyguları, önemli noktalar hakkında düşüncelerinizi paylaşın. Beğendiyseniz, sanatçıya destek olmak için sosyal medyada paylaşmayı unutmayın!