Sezen Aksu'nun Şarkılarında Geçen Sözlerin Analizi

 Sezen Aksu'nun Şarkılarında Geçen Sözlerin Analizi

Aşka vurgunum ben. - Bu ifade, aşka olan aşırı düşkünlüğü veya tutkulu bir şekilde aşık olmayı ifade eder. Kişi, aşkıyla ilgili hislerini ve bağlılığını vurgular.

İyi ki aşk var dünyada. - Bu ifade, aşkın varlığının dünyayı güzelleştirdiğini, insanların hayatına anlam kattığını ifade eder. Aşkın olumlu bir duygu olduğunu ve hayatta olmasının sevindirici olduğunu ifade eder.

Aslolan aşktır. - Bu ifade, aşkın en önemli ve öncelikli şey olduğunu vurgular. Diğer her şeyin önünde ve üstünde olan aşkın, hayatta en değerli şey olduğunu ifade eder.

Savaşlardan daha güçlüdür aşk. - Bu ifade, aşkın savaşlardan daha güçlü olduğunu ifade eder. Aşkın insanları birleştirebilecek, barışı ve sevgiyi yayabilecek kadar güçlü bir duygu olduğunu vurgular.

Aşka yalan dedirtmem. - Bu ifade, kişinin aşka olan inancını ve aşkın sahiciliğini vurgular. Kişi, aşkın yalan olduğuna ikna edilemeyeceğini ifade eder.

Kimseyi aldatma, ihanet onarılmaz. - Bu ifade, sadakatin önemini vurgular. Kişi, birinin güvenini sarsmak veya ihanet etmekle ilişkilerin onarılamaz hale geleceğini ifade eder.

Bıraksam her şeyi dönsem bir türlü, vazgeçsem hayattan ölsem bir türlü. - Bu ifade, kişinin yaşadığı zorluklara rağmen hayattan vazgeçmeme ve her şeye rağmen ayakta kalmaya kararlı olduğunu ifade eder.

Yaşamak dediğin oğlum, zor sanat. - Bu ifade, hayatta kalmanın ve yaşamanın zorluğunu vurgular. Hayatın bir sanat gibi dikkat, çaba ve beceri gerektirdiğini ifade eder.

Dikensiz bir hayat olmaz ki. - Bu ifade, hayatın zorluklarla dolu olduğunu ve sorunlardan kaçmanın mümkün olmadığını ifade eder. Problemlerin hayatın bir parçası olduğunu vurgular.

Kalbini bozmayan, bozar aklını. - Bu ifade, duygusal bir ilişkide kalbinin kırılmaması gerektiğini vurgular. Kalp acısının insanın akıl sağlığını etkileyebileceğini ifade eder.

Düşlerle gerçekler ayrı ayrı yaşar. - Bu ifade, hayal dünyasıyla gerçek dünyanın birbirinden ayrı olduğunu ifade eder. İnsanların hayallerini gerçekleştiremeyebileceğini ve gerçek yaşamın bazen hayallerle uyuşmadığını vurgular.

Yedi kat eller yakınım oldu. Gel kavuşalım artık.

Bu ifade, bir kişinin sevgilisine veya özlem duyduğu birine hitap ederek, onunla bir araya gelme isteğini ifade ediyor. "Yedi kat eller yakınım oldu" ifadesi, sevgilinin uzaklık hissinin yoğun olduğunu ve bir araya gelme özlemiyle dolu olduğunu anlatmaktadır.

Aşkları da vururlar, şarkıya şiir olur. Adanır anısına kanayan sevdanın.

Bu ifade, aşkın güçlü bir duygu olduğunu ve aşkın bazen acı verici olabileceğini ifade ediyor. "Aşkları da vururlar, şarkıya şiir olur" ifadesi, aşkın bazen acı çekmeye neden olduğunu, ancak bu acıların sanat eserlerine ve anılara dönüşebileceğini anlatmaktadır.

Aşk sinsidir, usulca yaklaşır.

Bu ifade, aşkın bazen sessiz ve sinsice ortaya çıktığını ifade ediyor. Aşkın hissedildiği anda insanı etkisi altına aldığını ve kademeli bir şekilde ortaya çıktığını anlatmaktadır.

Dil söylemez yüreğin harbini.

Bu ifade, bazen duyguların dil ile ifade edilemediğini, ancak yüreğin içindeki savaşı ifade ettiğini anlatıyor. Yani bazen duyguların derinliklerini kelimelerle ifade etmek mümkün olmayabilir.

Horlama eziğiz doğuştan.

Bu ifade, horlamanın bir kişiye doğuştan gelen bir özellik olduğunu ifade ediyor. "Eziğiz" kelimesi, biraz olumsuz bir anlam taşıyor ve horlamanın rahatsızlık verici bir durum olduğunu belirtiyor.

Sende erkeklik sır, bende kadınlık muamma.

Bu ifade, bir kişinin erkeklik ve kadınlık kavramlarının gizemli ve anlaşılması zor olduğunu ifade ediyor. İfadeden, erkeklik ve kadınlıkla ilgili sırların ve muammaların olduğunu anlıyoruz.

Bir selam lütfet, bu ne çok hasret? Gel barışalım artık.

Bu ifade, bir kişinin birine hitap ederek onunla barışmak istediğini ifade ediyor. "Bu ne çok hasret?" ifadesi, aralarında uzun bir süre ayrılık olduğunu ve birbirlerini özlediklerini anlatmaktadır.

"Unutur mu kalp aslını, azınlığını aşkın?" ifadesi, aşkın kalbin temel özünü ve özgünlüğünü unutmayacağını ifade ediyor. Aşkın, insanın içindeki en saf ve özgün duygu olduğu vurgulanıyor ve kalbin, aşkın gerçek değerini her zaman hatırlayacağına işaret ediyor.

Bu bir gün hallolursa çok sevineceğim. Herkes bir iş yapıyor bu da bizim işimiz.

Bu ifade, bir durumun düzelmesi veya sonuçlanması durumunda sevinileceğini ifade ediyor. "Bu bir gün hallolursa çok sevineceğim" ifadesi, belirli bir sorunun, engelin veya bekleyişin sona ermesi halinde kişinin çok mutlu olacağını ifade ediyor. "Herkes bir iş yapıyor bu da bizim işimiz" ifadesi ise, herkesin kendi sorumlulukları ve görevleri olduğunu, bu durumun da kişinin sorumluluğunda olan bir konu olduğunu belirtiyor.

Kanatlarım var beyaz ama acımıyor yüreğim: Bu ifade, kişinin dışarıdan güçlü ve koruyucu görünebilirken iç dünyasında acı ve sıkıntılarının olduğunu ifade ediyor. Kişi belki dışarıya güçlü bir imaj sergiliyor olsa da, içindeki duygusal acılarını hissediyor.

Soğuk yenir kin, ihanet intikamsız kalmaz: Bu cümlede, kinin soğuk bir şekilde tüketilebileceği ve ihanetin intikam alınmadan bırakılmayacağı anlatılıyor. Yani, birinin kin beslemesi veya birinin ihanet etmesi durumunda, karşı tarafın bunun karşılıksız kalmayacağı vurgulanıyor.

Unutulmuyor deme sakın, unutanlar var: Bu ifadeyle, bazı kişilerin unutulmaz olduğunu düşünerek kendini öne çıkaran birine dikkat çekiliyor. Diğer insanlar unutulabilirken, bu kişinin kendini unutulmaz sanmasının hatalı olduğu ifade ediliyor.

Üzgünüm, koruyamadık aşkın ahengini: Bu cümlede, bir ilişkinin veya aşkın uyumlu, güzel dönemlerini koruyamadıklarını ve bu nedenle üzgün olduklarını ifade ediyor. İlişkinin başlangıcındaki mutluluğun zamanla kaybolduğunu ve bunun nedeni olarak da kendilerini suçladıklarını anlatıyor.

Kurallara kurban ettik tüm aşkları: Bu ifadeyle, insanların ilişkilerini veya aşklarını kurallara uymak zorunda kalmaları nedeniyle kaybettiklerini anlatılıyor. Belki toplumun beklentileri veya dışarıdan gelen baskılar nedeniyle, aşklarını sürdüremediklerini ifade ediyor.

Her gün bir şey daha biter, giderek acı vermez biten şeyler: Bu cümlede, her gün hayatta bir şeyin sona erdiği ve zamanla insanın bu duruma alıştığı anlatılıyor. İlk başta bitişler acı verici olsa da, zamanla bu bitişlerin insanı daha az etkilediği ve acı vermediği ifade ediliyor.

Yıllar birer birer eskiyerek değiştiler. Oysa bir zamanlar çocuk gibi mahsun ve gençtiler: Bu ifadeyle, zamanın geçmesiyle insanların değiştiği ve geçmişteki masumiyetlerini, gençliklerini kaybettikleri anlatılıyor. Yıllar geçtikçe, insanların daha olgunlaştığı ve değiştiği vurgulanıyor.

Sıradan izler bırakır en tutkulu aşklar: Bu cümle, tutkulu aşkların genellikle sıradan bir etki bırakmadığını ifade etmektedir. Tutkulu aşklar insanların hayatlarında derin izler bırakır.

Ağlama anne benim için. Ben de herkes kadar aldım acılardan: Bu cümlede, kişi annesine seslenerek, kendi yaşadığı acıları diğer insanlar kadar deneyimlediğini ve annesinin onun için ağlamamasını istediğini ifade ediyor.

Düşündüm ki dünyaya gelirken de tektim: Bu cümle, kişinin dünyaya geldiğinde yalnız olduğunu ve bu fikri düşündüğünü belirtiyor. Yani kişi, dünyaya gelirken kendisinin tek olduğunu düşünmüş.

İlk kim bozdu sonsuz uyumu? Bu cümlede, "sonsuz uyum" kavramının kim tarafından ilk olarak bozulduğunu sorguluyor. Burada "sonsuz uyum" muhtemelen bir ilişki, dostluk veya uyumlu bir durumu ifade ediyor.

Akıp gider zaman, sana aldırmadan: Bu cümlede, zamanın akıp gittiği ve bu süreçte kişinin duygusal durumuna aldırmadan ilerlediği anlatılıyor. Zamanın geçmesi ve kişinin hislerine duyarsız kalması üzerine bir ifade olarak kullanılmış.

Sevmenin de sevilmenin de bir bedeli var, aşar tenimizi.

Bu ifade, sevginin ve sevilmenin insanları bir bedelle karşıladığını ve bu bedeli aşmanın insanların fiziksel sınırlarını aştığını ifade eder. Sevgi ve sevilme, insanların duygusal ve zihinsel olarak kendilerini aşmalarını gerektirir.

Aşk koruyabilir bir tek, kaldıysa eğer hala masumiyetimizi.

Bu ifade, aşkın insanların masumiyetini koruyabilecek tek şey olduğunu söyler. Eğer hala masumiyetimiz varsa, aşk onu koruyabilir anlamını taşır. Masumiyet burada temizlik, saflık, zarar görmemişlik gibi anlamlara gelir.

İnsan karar verince öldürmeye birini, gerekçe bulur önce ikna eder kendini.

Bu ifade, insanların başka birini öldürmeye karar verdiğinde, kendilerini ikna etmek için önce bir gerekçe bulduklarını söyler. Yani insanlar birine zarar verme kararı aldıklarında, kendilerini haklı çıkarmak için bir bahane yaratırlar.

Anne beni çok yanlış anladılar.

Bu ifade, kişinin annesinin kendisini yanlış anladığını ve belki de kişinin niyetini veya düşüncelerini tam olarak anlamadığını ifade eder. Kişi, annesinin kendisi hakkında yanlış bir izlenim oluşturduğunu söylemektedir.

Gönlüme gül verme sakın, koparanlar var.

Bu ifade, kişinin başka insanların onun duygusal hayatına zarar verebileceklerini belirtir. "Koparanlar" ifadesi, başkalarının kişinin kalbini kırabileceği veya ona acı verebileceği anlamına gelir.

Dalda muhabbette kumrular, bana ayrılığı sordular. Dedim afet, yangın, dedim kar. Dedim adet aşkı vururlar.

Bu ifade, şairane bir dille anlatılan bir dizedir. Muhabbet eden kumruların dalda ayrılığı sorduğu söylenir ve şair farklı cevaplar verir: afet, yangın, kar ve aşk. Bu ifade, aşkın bazen zararlı veya acı verici olabileceğini ifade eder.

Sofrandaki kırıntılar kadar bile mi olamadım?

Bu ifade, kişinin kendisini değersiz veya önemsiz hissettiğini ifade eder. "Sofrandaki kırıntılar kadar bile mi olamadım?" sorusu, kişinin kendisini diğer insanlara göre değersiz hissettiğini ve hiçbir şekilde önemli veya fark edilir olamadığını ifade eder. Kişi, kendi varlığının veya başarılarının göz ardı edildiğini düşünebilir ve bu ifadeyle duygusal bir hayal kırıklığı veya hayal kırıklığı dile getirilebilir.

Yaşam kimine daha çok şans tanır ve eşitlik bozulur: Bu ifade, yaşamın bazı insanlara daha fazla fırsat ve avantaj sağladığını, bu durumun ise eşitliği bozduğunu ifade etmektedir. Yani, bazı insanlar diğerlerine göre daha fazla imkana sahip olabilir ve bu durumda eşitlik kaybolur.

Yaşamın herkes için eşitlenmesi, insanın en kutsal amacıdır: Bu ifade, yaşamın herkes için adil ve eşit olması gerektiğini, bu durumun insanların en önemli ve kutsal hedefi olduğunu ifade etmektedir. Yani, insanlar arasında eşitlik sağlanması, toplumun ve bireylerin en büyük amacı olmalıdır.

Onların kendi hikayeleri yok, onlar sadece seyirci dünyada. Aşksız, yaşsız, hasarsız bir diyarda: Bu ifade, belirli insanların kendi hikayelerinin olmadığını ve sadece dünyayı izleyen birer seyirci olduklarını ifade etmektedir. Ayrıca, bu insanların duygusal bağlantıları olmadığı, yaşlanma veya yaralanma gibi deneyimler yaşamadıkları bir dünyada olduklarını da anlatmaktadır.

Sen aklı, ben ise aşkı seçtim: Bu ifade, konuşan iki farklı kişinin tercihlerini ifade etmektedir. İlk kişi, aklı tercih ederken ikinci kişi ise aşkı tercih ettiğini belirtmektedir. Bu ifade, bireylerin farklı değerlere ve önceliklere sahip olabileceğini ifade etmektedir.

Sevmenin de sevilmenin de bir bedeli var, aşar tenimizi: Bu ifade, sevginin ve sevilmenin, duygusal bir bağ kurmanın, insanların hayatında bir maliyeti olduğunu söylüyor. Bu maliyet, insanların duygusal olarak yaralanabilme riski anlamına gelir, ancak bu riskleri aşarak insanlar kendilerini daha derinden bağlayabilirler.

Aşk koruyabilir bir tek, kaldıysa eğer hala masumiyetimizi: Bu ifade, aşkın insanların masumiyetini koruyabilecek tek şey olduğunu belirtiyor. Aşkın, insanları duygusal olarak güvende hissettirebileceği ve masumiyetlerini koruyabilecekleri bir alan sağlayabileceği anlamına gelir.

İnsan karar verince öldürmeye birini, gerekçe bulur önce ikna eder kendini: Bu ifade, insanların birini öldürmeye karar verdiklerinde önce kendilerini ikna etmek için bir gerekçe bulduklarını söylüyor. Bu, insanların kendi zihinlerinde bir meşruiyet veya haklılık duygusu oluşturduklarını ve bu şekilde eylemlerini haklı göstermeye çalıştıklarını ifade ediyor.

Anne beni çok yanlış anladılar: Bu ifade, kişinin annesinin kendisini yanlış anladığını ve beklentilerini veya duygularını tam olarak anlamadığını ifade ediyor. Bu cümlede, kişi annesiyle arasında bir iletişim sorunu olduğunu ve anlaşılmadığını dile getiriyor.

Gönlüme gül verme sakın, koparanlar var: Bu ifade, kişinin kalbine gül verilmemesi gerektiğini ve çıkaran, inciten insanların olduğunu söylüyor. Bu cümlede, kişi başkalarının niyetlerine güvenmeden kalbini koruması gerektiğini ifade ediyor.

Dalda muhabbette kumrular, bana ayrılığı sordular. Dedim afet, yangın, dedim kar. Dedim adet aşkı vururlar: Bu ifade, kumruların dalda sevgiyle ilgili sohbet ettiğini, ayrılık konusunu sorduğunu ve kişinin ayrılığın nedenlerini "afet, yangın, kar" gibi şeylerle açıkladığını söylüyor. Son olarak, kişi aşkın bazen acı verebileceğini ve insanları incitebileceğini ifade ediyor.

Sofrandaki kırıntılar kadar bile mi olamadım?: Bu ifade, kişinin kendini değersiz hissettiğini ve diğer insanlar tarafından yeterince önemsenmediğini ifade ediyor. Kişi, kendisine verilen değerin çok az olduğunu düşünüyor ve daha fazlasını hak et

Acıtmışız canımızı sevdikçe.

Bu ifade, aşk veya ilişkilerde duygusal acı yaşadıkça daha fazla acı çektiğimizi ifade eder. Sevgiye ve ilişkilere yatırım yaptıkça, duygusal acıların artabileceği anlamına gelir.

Bütün büyük dönüşümler, hayata vicdan gözüyle bakan vicdanlı insanları gücüyle gerçekleşir.

Bu ifade, büyük dönüşümlerin, vicdan sahibi insanların gücü ve inançlarıyla gerçekleştiğini söyler. İnsanların hayata vicdanlı bir bakış açısıyla yaklaşması, toplumsal ve bireysel değişimlerin gerçekleşmesini sağlayabilir.

Önce insanı sonra toplumsal sorumluluklarla elini taşın altına koyanların, koymaya hazır olanların en değerli mücadelesi eşitliktir.

Bu ifade, insanların öncelikle kendileriyle ilgilenmeleri gerektiğini, kendi potansiyellerini gerçekleştirmeleri ve sonra da toplumsal sorumlulukları üstlenmelerinin önemini vurgular. Eşitlik için mücadele etmek, bireyin değerli bir çaba olduğunu belirtir.

Bazen kendimizi çok gelişmiş bir bilgisayar, vicdanı da Allah'ın çipi olarak düşünürüm ben.

Bu ifade, yazarın kendisini çok gelişmiş bir bilgisayar gibi düşündüğünü ve vicdanının da Tanrı'nın verdiği bir yetenek olduğunu ifade eder. Bu ifade, insanın karmaşık bir varlık olduğunu ve düşüncelerini benzetmelerle ifade edebileceğini gösterir.

Kimse kendini seçerek dünyaya gelemediğine göre, insanı insandan üstün tutmamızı gerektiren hiçbir veri yoktur.

Bu ifade, insanların doğuştan gelen özelliklerini seçemediğini ve bu nedenle hiç kimsenin diğerinden üstün olmadığını ifade eder. Hiçbir veri veya neden, insanların doğuştan gelen farklılıkları nedeniyle bir kişiyi diğerinden üstün tutmayı gerektirmez. Bu ifade, insanların eşit ve adil bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini vurgular.